1999 Marmara Depremi’nde ağır hasar gören Yalova, aktif fay hattı üzerinde yer alıyor; Termal ve Altınova segmentlerinde enerji birikimi devam ediyor.
Marmara Bölgesi’nin en yüksek deprem riskine sahip illerinden Yalova, jeolojik açıdan en kritik bölgelerden biridir. Şehir, doğrudan Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın (KAF) Marmara kolu üzerinde bulunmaktadır. Yalova Kuzey Anadolu Fayı Üzerinde uyarısıyla, 1999 depreminin yaralarının hala tam sarılmadığı belirtilmektedir. Uzmanlara göre Termal ve Altınova segmentlerinde enerji birikimi devam etmektedir. Kıyıdaki zemin yapısının gevşek olması, olası bir sarsıntıda yıkım riskini katlayarak yükseltiyor. Yalova’da kentsel dönüşümün hızı yeterli midir?
1999 Gölcük Depremi, KAF’ın Yalova çevresindeki kolunda büyük bir kırılmaya neden olmuştu. Bu felaket, bölgenin yapısal ve zemin zafiyetlerini açıkça ortaya koydu. Ancak fay hattının Termal ve Altınova gibi segmentlerinde hala gerilim birikiminin devam ettiği düşünülmektedir. Bu durum, bölgenin yeni bir sismik olay potansiyelini canlı tutmaktadır. KAF’ın ana segmentindeki bu aktivite, Yalova için sürekli bir tehdittir.
Bu hayati segmentteki enerji birikim hızı, yapısal riskleri hızla azaltmayı zorunlu kılıyor.
Termal ve Altınova Segmentlerinde Süren Enerji Birikimi
Termal ve Altınova segmentleri, Yalova’yı doğrudan etkileyen KAF kısımlarıdır. Uzmanlar, 1999 depreminin bu hatlardaki enerjinin tamamını boşaltmadığını öne sürüyor. Fay hattının kilitli kalan kısımları, yeni bir deprem üretme potansiyeline sahiptir. Bu biriken gerilim, özellikle kıyıya yakın yerleşimler için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Yalova Kuzey Anadolu Fayı Üzerinde olması nedeniyle, bu segmentlerdeki aktivite kritik öneme sahiptir.
Jeologlar, bu segmentler üzerindeki stres seviyelerini sürekli takip etmektedir. Bu çalışmalar, fay hattının olası kırılma senaryolarını belirlemeye yardımcı olmaktadır. Termal ve Altınova segmentlerinde beklenen depremin büyüklüğü nedir?
Gevşek Zemin ve Kıyı Yapılaşmasının Yüksek Riski
Yalova kıyılarındaki zemin yapısı, genellikle gevşek ve alüvyon tabakalardan oluşmaktadır. Bu zayıf zemin, deprem anında sarsıntı dalgalarını büyüterek hasarın boyutunu artırabilir. Zemin sıvılaşması potansiyelinin yüksek olduğu kıyı bölgelerinde yapılaşma, riskin en büyük nedenidir. Kıyıdaki eski binaların ve gevşek zeminli yapıların kentsel dönüşüm programıyla acilen dönüştürülmesi şarttır.
Yalova ilindeki yerel yönetimler, imar planlarını KAF’ın potansiyeli ve zemin gevşekliği dikkate alınarak revize etmelidir. Halkın deprem ve zemin riski bilincini artırmak amacıyla sürekli bilgilendirme yapılmalıdır. Yapı denetimi, sismik riskin ciddiyetiyle orantılı olarak sıkılaştırılmalıdır.
Yalova Kuzey Anadolu Fayı Üzerinde olduğu için yüksek risk taşımaktadır. Termal ve Altınova segmentlerinde enerji birikiminin devam etmesi, kentin sürekli hazırlıklı olmasını zorunlu kılıyor. Bilimsel veriler, kıyıdaki gevşek zemin yapısına karşı yapısal önlemlerin tavizsiz uygulanmasını gerektirmektedir. Peki, Yalova, bu büyük tehdide karşı kentsel direncini zamanında artırabilecek mi?
