Bilecik topraklarında yaşayan büyük mutasavvıf Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye verdiği bu bilgece öğütler, sadece bir devletin değil, altı asır sürecek bir imparatorluğun temel felsefesini ve adalet anlayışını oluşturdu.
Anadolu Selçuklu Devleti’nin dağılma sürecinde, küçük bir uç beyliğinden dünya imparatorluğuna dönüşecek olan Osmanlı Devleti’nin fikir ve ruh temelleri Bilecik‘te atılmıştır. Şeyh Edebali Nasihati, bu büyük dönüşümün manevi ve etik pusulasıdır. Şeyh Edebali Nasihati, Osman Gazi’ye sadece savaşmayı değil, aynı zamanda devleti adalet, merhamet ve bilgelik üzerine kurmayı öğütleyen evrensel değerler içerir. Şeyh Edebali’nin damadı ve manevi rehberi olan Osman Gazi, bu nasihatleri devletin kuruluş anayasası olarak kabul etmiştir.
Bilecik’in Söğüt ve çevresi, Osmanlı’nın doğuşuna tanıklık eden, manevi yoğunluğu yüksek topraklardır. Peki, Şeyh Edebali’nin bu kısa nasihatleri, bir asırlar sürecek bir güce nasıl ilham verebildi?
🕊️ Şeyh Edebali Kimdir ve Osman Gazi ile İlişkisi
Şeyh Edebali (M.S. 1206-1326), dönemin Anadolu’sunun en saygın İslam alimlerinden, fıkıhçılarından ve tasavvuf önderlerinden biriydi. Ahi Teşkilatı içinde önemli bir konuma sahipti ve bölgedeki siyasi ve sosyal olaylarda derin bir etkiye sahipti. Sadece dini ilimlerde değil, aynı zamanda devlet yönetimi, ahlak ve adalet konularında da derin bir bilgiye sahipti.
Şeyh Edebali, Ertuğrul Gazi’nin oğlu ve Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin hem manevi hocası hem de kayınpederiydi. Osman Gazi, eşi Malhun Hatun aracılığıyla Şeyh Edebali’nin bilgelik ve felsefesini doğrudan benimsemiştir. Bu ilişki, Osmanlı Beyliği’nin askeri bir güç olmasının ötesinde, ahlaki ve etik temellere dayanmasını sağlamıştır.
Bu manevi rehberlik, yeni kurulan devlete meşruiyet ve halk nezdinde büyük bir itibar kazandırmıştır. Anadolu’nun diğer beylikleri arasında Osmanlı’nın hızla yükselmesinde, Şeyh Edebali gibi bilge kişilerin manevi desteği hayati rol oynamıştır.
🌙 Kuruluş Rüyası ve Şeyh Edebali Nasihati
Osman Gazi’nin meşhur “Kuruluş Rüyası”, Şeyh Edebali Nasihati‘nin verilmesinden hemen önce gerçekleşen mistik bir olaydır. Efsaneye göre Osman Gazi, Şeyh Edebali’nin dergahında misafirken, göğsünden bir ayın doğduğunu ve bu ayın Şeyh Edebali’nin göğsüne girerek kaybolduğunu görür. Ardından, kendi göbeğinden çıkan büyük bir çınar ağacının dalları tüm dünyayı kaplar.
Osman Gazi bu rüyayı Şeyh Edebali’ye anlattığında, Şeyh Edebali rüyayı, Osman Gazi’nin kendi kızıyla evlenerek soyunun devam edeceğine ve kuracağı devletin tüm dünyaya yayılacağına dair ilahi bir işaret olarak yorumlar. Bu olay, manevi bir meşruiyet sağlamıştır.
Bu rüya üzerine, Şeyh Edebali, Osman Gazi’ye, sadece bir devleti yönetecek değil, aynı zamanda insanları kucaklayacak bir lider olması için tarihi nasihatlerini verir. Nasihatler, devletin en temel değerlerini kapsar:
“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.”
“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.”
“Adalet en büyük kılıçtır.”
Bu öğütler, Bilecik merkezli beyliğin ideolojik temelini oluşturmuştur.

⚖️ Nasihatin Etik ve Siyasi İçeriği
Şeyh Edebali Nasihati, sadece duygusal veya dini öğütler değil, aynı zamanda rasyonel ve uzun ömürlü bir devlet yönetimi felsefesi sunar. Nasihatin ana temaları şunlardır:
Adalet: Devleti ayakta tutan temel direk olarak adalet vurgulanır. Kim olursa olsun, herkes için eşit ve şaşmaz adalet istenmiştir.
Merhamet ve Tevazu: Liderin kibirden uzak durması, halka ve özellikle yoksullara karşı merhametli olması öğütlenir.
Çalışkanlık ve Sabır: Aceleci kararlardan kaçınılması, sabırla çalışılması ve hedeflere ulaşmak için azimli olunması istenir.
İnsana Değer: “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” felsefesi, Osmanlı’nın kuruluş felsefesinin hümanist yönünü vurgular.
Bu nasihatler, Osmanlı’nın farklı din ve kültürden gelen halkları yönetme biçimini, yani hoşgörü ve adalet prensibini belirlemiştir. Bu ahlaki üstünlük, Osmanlı’nın diğer beylikler karşısında hızla güçlenmesinin sosyolojik nedenlerinden biridir.
Peki, Şeyh Edebali Nasihati günümüz liderleri için hala geçerli midir?
🕌 Bilecik’in Manevi Mirası ve Turizm
Şeyh Edebali’nin türbesi, bugün Bilecik‘in Söğüt ilçesinde, Osmanlı’nın ilk başkenti olan bu tarihi bölgede yer almaktadır. Bu türbe, Türkiye’nin dört bir yanından gelen ziyaretçiler için önemli bir inanç ve tarih turizmi merkezidir. Ziyaretçiler, hem Osman Gazi’nin hem de Şeyh Edebali’nin manevi izlerini takip ederek, imparatorluğun doğuş atmosferini deneyimlerler.
Bilecik’teki bu manevi miras, şehrin kültürel kimliğini güçlendirir. Yerel yönetimler, bu tarihi ve manevi değeri korumak ve tanıtmak için özel etkinlikler düzenlemektedir. Özellikle Söğüt’te düzenlenen Ertuğrul Gazi’yi anma etkinlikleri, bölgenin tarihi önemini vurgular. Bilecik bu sayede, sadece bir il merkezi değil, aynı zamanda devlet geleneğinin başladığı kutsal topraklar olarak anılmaktadır.
Bu nasihatlerin, okullarda ve resmi törenlerde sıkça okunması, Şeyh Edebali Nasihati‘nin kültürel etkisinin hala çok güçlü olduğunu göstermektedir.
🎯 Sonuç: İmparatorluğun Ölümsüz Temeli
Şeyh Edebali Nasihati, basit bir öğütler dizisinden çok daha fazlasıdır. Bu nasihat, küçük bir beyliği altı asır sürecek bir imparatorluğa dönüştüren adalet, merhamet ve insan merkezli yönetim felsefesinin ölümsüz temelidir. Osman Gazi’ye Bilecik‘te verilen bu dersler, Osmanlı’nın sadece kılıçla değil, aynı zamanda bilgece bir ahlakla kurulduğunu kanıtlar.
Gelecekte, bu nasihatin evrensel değerleri, modern devlet yönetimlerine de yol göstermeye devam edecek mi? Şeyh Edebali Nasihati‘nin felsefesi, Bilecik’ten dünyaya yayılan güçlü bir miras olarak kalacaktır.





