Akdeniz’in en aktif sismik zonlarıyla çevrili olan Antalya Körfezi Fayları, uzmanlara göre güçlü deniz altı depremleri üretme potansiyeli taşıyor.
Türkiye’nin turizm başkenti Antalya, jeolojik açıdan büyük bir riskin eşiğinde bulunuyor. Akdeniz’in dibi boyunca uzanan Pliny ve Antalya fay zonlarının sismik sessizliği, uzmanları endişelendiriyor. Peki, deniz tabanındaki bu fay hatları neden güçlü deprem uyarısı veriyor ve kıyıdaki yoğun yapılaşma riski nasıl artırıyor? Jeologlar, bu faylardaki enerji birikiminin küçümsenmemesi gerektiğini vurguluyor.
Deniz altı fay hareketleri, karasal depremlerden farklı olarak, tetikleyebilecekleri tsunamiler nedeniyle kıyı şeridindeki yerleşimler için çifte tehlike yaratıyor. Şehrin kıyı şeridindeki lüks konut ve otel yoğunluğu, olası bir felaketin maliyetini katlıyor.
⚓ Deniz Altı Gerilimi ve Antalya Körfezi Fayları
Antalya’yı çevreleyen fay hatları, Avrasya ve Afrika tektonik plakalarının çarpışma bölgesinde yer alıyor. Uzmanlar, Pliny ve Antalya fay zonlarının güçlü sarsıntılar üretme kapasitesine sahip olduğunu belirtiyor. Bu faylardaki sessizlik, enerji birikiminin kritik seviyeye yaklaştığı anlamına gelebilir. Tsunami riski taşıyan bölgeler nerede yoğunlaşıyor?
Bu Antalya Körfezi Fayları üzerindeki risk, kentin kıyıya sıfır yapılaşma stratejisiyle birleşince büyük bir tehdit oluşturuyor. Kentsel dönüşüm planlarının, deniz altı fay riskini ve tsunami tehlikesini dikkate alarak yeniden tasarlanması gerekiyor.

🏙️ Kıyı Yapılaşması ve Ankara‘dan Acil Önlem Çağrısı
Antalya‘nın sahillerindeki yoğun ve yüksek katlı yapılaşma, zemin sıvılaşması ve deprem anındaki hasar potansiyelini yükseltiyor. Yerel yönetim, tsunamiden korunma ve tahliye yolları konusunda acil eylem planlarını güncellemek zorunda.
Ankara‘daki Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), bölgedeki deprem ve tsunami erken uyarı sistemlerini denetlemeye başladı. Ankara‘dan gelen uzmanlar, Antalya‘nın kıyı şeridindeki yeni yapılaşma izinlerinin kısıtlanması gerektiğini belirtiyor.
Antalya Deniz Depremine Hazır mı?
Özetle, Akdeniz’in jeolojik yapısı, Antalya Körfezi Fayları aracılığıyla kente yönelik gizli bir tehdit oluşturuyor. Deniz altındaki sismik aktivite ve kıyıdaki yoğun yapılaşmanın birleşimi, büyük bir kentsel risk yaratıyor. Ankara‘nın bilimsel desteğiyle Antalya, deniz altı depremine ve olası bir tsunamiye karşı ne kadar hazırlıklı hale getirilebilecek? Kentsel planlamanın bu risklere göre acilen revize edilmesi gerekiyor.





