Sağlık Bakanı Memişoğlu, Türkiye’deki İsteğe Bağlı Sezaryen oranlarını düşürme kararlılığını açıklayarak, doğal ve güvenli normal doğumun ebe eşliğinde yapılmasını yeni sağlık politikasının merkezi hedefi olarak belirledi.
Türkiye’nin doğum oranları ve anne-bebek sağlığına yönelik politikalarında köklü bir değişim sinyali verildi. Sağlık Bakanı Memişoğlu, yaptığı açıklamada, tıbbi bir zorunluluk olmaksızın annenin tercihiyle yapılan İsteğe Bağlı Sezaryen uygulamalarını azaltma yönünde aktif çalışmalar yürüttüklerini duyurdu. Bakanlık, doğumda doğallığa dönüşü hedefleyerek, ebe eşliğinde gerçekleşen normal doğumu teşvik etmeyi amaçlıyor. Türkiye’nin sezaryen oranları, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından önerilen oranın (%10-15) oldukça üzerindedir.
Bu yeni politika, sadece doğum şeklini değiştirmeyi değil, aynı zamanda anne adaylarının doğum süreci hakkında daha doğru bilgilendirilmesini ve doğum korkularının giderilmesini de kapsıyor. Peki, Bakanlık bu iddialı hedefi gerçekleştirmek için hangi teşvik ve denetim mekanizmalarını devreye sokacak?

Sezaryen Oranlarının Artışı ve Biyolojik Zorunluluk
Bakan Memişoğlu, sezaryen oranlarının tıbbi zorunlulukları aştığını belirterek, bu durumun hem anne hem de bebek sağlığı açısından uzun vadeli riskler taşıdığını vurguladı. Sezaryen, büyük bir cerrahi operasyondur ve her cerrahi müdahale gibi ek riskler (enfeksiyon, anestezi komplikasyonları, sonraki gebeliklerde plasenta sorunları) barındırır. Bakanlığın temel yaklaşımı, doğumun doğal ve fizyolojik bir süreç olduğu ve tıbbi bir endikasyon (zorunluluk) olmadıkça doğal olan normal doğumun tercih edilmesi gerektiğidir.
Politikanın merkezinde ebe eşliğinde doğum modeli yer alıyor. Ebeler, doğal doğumu destekleme, anneye duygusal ve fiziksel destek sağlama konusunda kilit rol oynar. Bu model, doğum sürecinin daha az medikalize edilmesini ve annenin doğum deneyimini daha pozitif yaşamasını amaçlar. Türkiye, sezaryen oranlarını DSÖ’nün hedeflediği %15 seviyesine nasıl düşürebilir?
Teknolojik İzleme ve YZ Destekli Denetim
Bakanlık, İsteğe Bağlı Sezaryen oranlarını düşürmek için hastanelerdeki doğum süreçlerini teknolojik olarak izlemeyi planlıyor. Hastanelerin IoT (Nesnelerin İnterneti) sensörleri ve veri analitiği sistemleri aracılığıyla doğum şekli, endikasyonları ve süresi gibi veriler toplanacak.
Yapay Zekâ (YZ) algoritmaları, toplanan bu verileri analiz ederek, tıbbi zorunluluk olmaksızın yüksek sezaryen oranı olan hastane ve hekimleri tespit edecek. Bu YZ destekli denetim, politikanın etkinliğini ölçmek ve gerekçe gösterilmeksizin sezaryene yönlendiren uygulamalara karşı önlem almak için kullanılacak. Hastanelerde YZ destekli denetim mekanizması, hekimlerin karar alma süreçlerini nasıl etkileyecek?
Sonuç: Doğallığa Dönüş Başlıyor
Sağlık Bakanı Memişoğlu’nun açıklamasıyla İsteğe Bağlı Sezaryen oranlarını azaltma hedefi, ulusal bir sağlık politikası haline geldi. Bakanlık, doğal olan normal doğumun ebe desteğiyle yapılmasını teşvik ederek, anne ve bebek sağlığı için en fizyolojik süreci önceliklendiriyor. Bu politika, doğum hizmetlerinde kaliteyi artırmayı ve doğallığa dönüşü sağlamayı amaçlıyor.





