Çorum’un Boğazkale ilçesinde bulunan Hattuşa antik kenti, binlerce yıl önce hüküm süren Hitit İmparatorluğu’nun başkenti olarak, gizemli kayıp tabletleri ve anıtsal mimarisiyle Anadolu tarihine ışık tutuyor.
Anadolu coğrafyası, tarihin en güçlü ve en gizemli medeniyetlerinden biri olan Hitit İmparatorluğu’na ev sahipliği yapmıştır. Bu imparatorluğun kalbi ve başkenti ise Çorum il sınırları içinde yer alan Hattuşa’dır. Çorum Hattuşa Sırları, kentin devasa surlarının, tapınaklarının ve en önemlisi, binlerce kil tabletten oluşan arşivinin ardında saklıdır. Çorum Hattuşa Sırları, Hititlerin siyasi, dini ve kültürel yaşamına dair eşsiz bilgiler sunar. Kent, sadece bir yerleşim yeri değil, aynı zamanda Hititlerin gücünü simgeleyen kutsal bir merkezdi.
Hattuşa, 1986 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır. Peki, Hititlerin bu büyük başkentinde, hala keşfedilmeyi bekleyen ve tarihin akışını değiştirebilecek hangi kayıp tabletler ve sırlar gizleniyor?
🏛️ Hattuşa’nın İhtişamı ve Tarihteki Yeri
Hattuşa (Boğazköy), M.Ö. 17. yüzyıldan M.Ö. 13. yüzyıla kadar Hitit İmparatorluğu’nun başkenti olarak hizmet vermiştir. Kent, zirve döneminde yaklaşık 50 bin kişilik bir nüfusa sahipti ve 6 kilometrelik devasa surlarla çevriliydi. Bu surlar, dönemin en gelişmiş tahkimat örneklerindendir. Surların üzerinde yer alan anıtsal kapılar (Aslanlı Kapı, Kral Kapı), Hititlerin askeri gücünü ve sanatsal estetiğini sergiler.
Kentin mimarisi, büyük tapınaklar (özellikle Büyük Tapınak), saraylar ve yönetici binalarıyla karmaşık bir yapıyı yansıtır. Hititler, Hattuşa’yı sadece siyasi bir merkez değil, aynı zamanda başkentteki tanrıların evi olarak da görüyordu. Kentin en önemli sembollerinden biri olan Güneş Kursu, Hititlerin güçlü inanç sistemine işaret eder. Çorum ve çevresindeki bu antik miras, Anadolu medeniyetleri tarihinin anlaşılması için kilit rol oynar.
Peki, bu kadar güçlü ve görkemli bir medeniyet, neden aniden ve gizemli bir şekilde çöktü?

📜 Kayıp Tabletler: Diplomasiden Kehanetlere Uzanan Bilgi
Hattuşa’nın en büyük keşfi, Kraliyet Arşivi’dir. Bugüne kadar on binlerce kil tablet bulunmuştur. Bu tabletler, çivi yazısıyla yazılmış olup, Hitit dilinin yanı sıra, imparatorluk coğrafyasında konuşulan diğer dilleri de içerir. Tabletler, Hitit İmparatorluğu’nun iç ve dış politikasına dair benzersiz bilgiler sunar.
Bu tabletlerin en ünlüsü, M.Ö. 1259 yılında Mısır Firavunu II. Ramses ile imzalanan ve tarihin ilk yazılı barış antlaşması kabul edilen Kadeş Antlaşması‘dır. Bu antlaşmanın kil tableti, günümüzde de Birleşmiş Milletler binasında bir kopyası sergilenen diplomatik bir başyapıttır.
Ancak arkeologlar, Hitit İmparatorluğu’nun kayıp bir dönemine dair bilgilerin hala toprak altında olduğuna inanmaktadır. Çorum Hattuşa Sırları‘nın tam olarak çözülmesi için, özellikle Hititlerin çöküş nedenlerine ışık tutacak, kayıp olduğu düşünülen on binlerce tabletin daha bulunması gerekmektedir. Bu kayıp tabletler arasında, dönemin kehanetleri, gizli ritüelleri ve kraliyet entrikaları hakkındaki bilgiler yer alabilir.
☀️ Güneş Kursu: Hititlerin Manevi Sembolü
Hititlerin dini inanç sisteminde Güneş Kursu, merkezi bir yere sahiptir. Güneş Kursu, genellikle dinsel törenlerde kullanılan, bronz veya metalden yapılmış disk şeklindeki sembollerdir. Bu semboller, Hititlerin Güneş Tanrısı’na olan bağlılığını ve evrenin düzenini yansıtır. Hititler, doğanın güçlerine ve gök cisimlerine büyük saygı duyardı.
Güneş Kursu, aynı zamanda Hitit sanatının ve zanaatkarlığının da bir göstergesidir. Hattuşa’da bulunan bu tür semboller, Hititlerin sanatsal gelişmişliğini ve inançlarının derinliğini ortaya koyar. Hattuşa’nın dini yapısı, bu semboller etrafında şekillenmiştir. Halk, başkentteki tapınaklarda bu tanrılara ibadet eder ve kralları aracılığıyla tanrılarla iletişim kurduklarına inanırdı.
Peki, Hattuşa’daki tapınakların yerleşimi ve mimarisi, Hititlerin Güneş Kursu’na olan bağlılığını nasıl yansıtmaktadır? Mimari düzenlemeler, gökyüzü olaylarını ve tanrıların hiyerarşisini yansıtacak şekilde yapılmıştır.
📈 UNESCO Mirası ve Çorum Turizmine Etkisi
Hattuşa’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alması, Çorum‘un kültürel turizmdeki önemini uluslararası alanda tescillemiştir. Antik kent, her yıl dünyanın dört bir yanından gelen binlerce turisti ağırlamaktadır. Ziyaretçiler, Hititlerin başkentinde dolaşarak binlerce yıl öncesinin atmosferini deneyimleme fırsatı bulurlar.
Çorum Valiliği ve yerel yönetimler, Hitit mirasının korunması ve tanıtılması için önemli projeler yürütmektedir. Hattuşa’nın yanı sıra, Hititlere ait bir diğer önemli merkez olan Alacahöyük de bölge turizmine katkı sağlamaktadır. Bu tarihi zenginlik, Çorum‘u sadece leblebisiyle değil, aynı zamanda binlerce yıllık tarihiyle de öne çıkarmaktadır.
Hattuşa’daki kazı ve restorasyon çalışmaları, Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Türk arkeologların işbirliğiyle devam etmektedir. Bu çalışmalar, Hititlerin gizemli geçmişine dair yeni bilgilerin ortaya çıkmasını sağlamaktadır.
🎯 Sonuç: Anadolu’nun Kayıp Kitaplığı
Çorum Hattuşa Sırları, Hitit İmparatorluğu’nun başkentinin derinliklerinde gizli kalan, çözülmeyi bekleyen bir bilmecedir. Kadeş Antlaşması gibi diplomatik zaferlere tanıklık eden bu kent, aynı zamanda kayıp tabletleriyle de büyük bir heyecan yaratmaktadır.
Hattuşa’nın devasa surları ve Güneş Kursu sembolleri, Hititlerin gücünü ve inancını yansıtırken, Çorum Hattuşa Sırları da Anadolu tarihinin en önemli sayfalarını oluşturmaktadır. Gelecekte yapılacak kazılar, Hititlerin çöküşü ve bu büyük medeniyetin sonuna dair tüm gizemi ortaya çıkarabilecek mi?





