Yeraltının şehri Zonguldak’ta Dijital Dönüşüm, Bülent Ecevit Üniversitesi liderliğinde veriyle güvenli ve verimli madenciliğe geçiş yapıyor.
Türkiye’nin kömür üretimindeki tarihi merkezi Zonguldak’ta Dijital Dönüşüm, kentin ana sektörü olan madenciliğe odaklanarak büyük bir teknolojik hamle başlattı. Kömür şehri Zonguldak, artık geleneksel yöntemleri bırakıp, Bülent Ecevit Üniversitesi’nin (BEÜ) geliştirdiği sensör ve yapay zekâ (YZ) destekli sistemlerle yer altı güvenliğini ve verimliliğini izliyor. Bu stratejik hamle, Zonguldak’ı güvenli dijital madenciliğin Türkiye’deki örnek şehri yapma potansiyeli taşıyor. Peki, Zonguldak’ın bu Dijital Madencilik stratejisi neler içeriyor ve maden güvenliğini nasıl artırıyor?
Zonguldak’ta Dijital Dönüşüm, maden operasyonlarında işçi güvenliğini ve verimliliğini maksimize etme, çevresel etkileri azaltma ve enerji yönetimini dijitalleştirme vizyonu üzerine kurulmuştur. Bülent Ecevit Üniversitesi, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) iş birliği, bu sürecin temel dinamiğini oluşturuyor.
“Akıllı Maden Güvenliği Projesi”: Sensörlerle İzleme
Zonguldak’ta Dijital Dönüşüm‘ün en hayati projesi, Bülent Ecevit Üniversitesi’nin yürüttüğü “Akıllı Maden Güvenliği Projesi”dir. Bu proje kapsamında, maden galerilerine ve kritik noktalara gaz (metan, karbon monoksit), sıcaklık ve basınç gibi verileri anlık olarak toplayan sensörlü izleme sistemleri kuruldu. Bu sensörler, yer altındaki tehlikeli koşulları sürekli takip ediyor.
Toplanan veriler, merkezdeki bilgisayarlara aktarılarak YZ algoritmalarıyla analiz ediliyor. Sistem, olası metan gazı birikimi, göçük tehlikesi veya anormal sıcaklık artışı gibi riskleri önceden tahmin edebiliyor. Bu öngörücü sistem, acil müdahale ekiplerini anında uyararak işçi güvenliğini artırıyor. Akıllı Maden Güvenliği Projesi, maden kazası riskini yüzde kaç oranında düşürmeyi hedefliyor?
TÜBİTAK Destekli Risk Tahmin Yazılımları
Bülent Ecevit Üniversitesi ve TÜBİTAK iş birliğiyle geliştirilen özel yazılımlar, madencilikte olası riskleri önceden tahmin etme yeteneğine sahiptir. Bu YZ tabanlı yazılımlar, sensör verilerinin yanı sıra jeolojik haritaları, geçmiş kaza verilerini ve üretim hızını analiz ederek madenlerin hangi bölgelerinde stres oluşabileceğini tahmin ediyor.
Bu veri temelli analizler, maden işletmecilerine üretim planlamasını güvenliği önceleyerek yapma imkanı sunuyor. Zonguldak‘ın bu teknoloji atılımı, kenti madencilik sektöründe dijital güvenlik ve verimlilik konusunda öncü bir konuma taşıyor. TÜBİTAK destekli yazılımlar, maden operasyonlarında verimliliği nasıl artırıyor?

Dijital Enerji İzleme Ağı ve Karbon Salımı
Zonguldak’ta Dijital Dönüşüm, çevresel sürdürülebilirliği de hedefliyor. Belediye, şehir genelinde dijital enerji izleme ağı kurarak kamu binaları ve tesislerindeki enerji tüketimini anlık olarak takip ediyor. Bu akıllı izleme sayesinde enerji israfı tespit ediliyor ve tüketim optimize ediliyor.
Ayrıca, termik santrallerin ve endüstriyel tesislerin çevresel etkilerini dijital sensörlerle izleyen sistemler kuruldu. Bu sistemler, emisyon ve karbon salımı verilerini sürekli analiz ederek, çevresel düzenlemelere uyumu sağlıyor ve karbon salımını düşürmeye yardımcı oluyor. Dijital enerji izleme ağı, Zonguldak’ın karbon salımını ne kadar azaltmayı hedefliyor?
Üniversite ve Girişimcilik
BEÜ, gençleri dijital madencilik, sensör teknolojileri, YZ ve siber güvenlik alanlarında uzmanlaştırmak için eğitimler düzenliyor. Üniversitenin Teknopark’ı, maden güvenliği ve enerji verimliliği üzerine çalışan start-up’lara destek sağlıyor.
Zonguldak, Güvenli Dijital Madenciliğin Örnek Şehri Haline Geliyor
Sonuç olarak, Zonguldak’ta Dijital Dönüşüm; Bülent Ecevit Üniversitesi’nin “Akıllı Maden Güvenliği Projesi”, TÜBİTAK destekli YZ yazılımları ve dijital enerji izleme ağı ile kararlılıkla sürdürülmektedir. Zonguldak, kömür üretimindeki zorlu geçmişini geride bırakarak, teknolojiyi işçi güvenliği ve verimlilik için kullanan güvenli dijital madenciliğin örnek şehri haline gelmektedir.




